Uyku apnesini uyku sırasında solunumun durması olarak tanımlayabiliriz. Uyku apnesi sendromu bir kişi için geçici boğulmaya neden olabilir. Bu boğulma sırasında kandaki oksijen seviyesi düşerek beynin uyanmasını sağlar. Beyin, solunumun durduğunu söylemek için vücudu uyandırır. Uyku apnesi olan kişiler gece boyunca birden fazla kez uyanabilir ve uykusu sık sık bölünenler, unutkanlık problemi yaşayabilirler. Bu durum da tekrarlayan dönemlerde kişinin kendini yorgun ve halsiz hissetmesine neden olur. Yeterince uyuduğunu ancak yorgun uyandığını hisseden ve gün boyunca uykulu ve halsiz olan kişilerde uyku apnesi sendromu araştırılmalıdır.
Hekiminiz ilk önce tıbbi öykünüze başvurur ve peşinden fiziki muayene uygular. Uyku apnesi şüphesi olursa çoğu zaman istenen kontrol halk içinde uyku testi olarak bilinmekte olan polisomnografidir.
Uyku laboratuvarında vücuda yerleştirilen elektrotlarla hastanın uykusunun takip edilmesi ile uygulanan bu kontrol, uyku apnesi tansının konmasında yararlı olduğu gibi, apnenin hangi çeşitte olduğunun belirlenmesinde de işe yaramaktadır. Hastanın talebine nazaran hekimin de müsait görmesi ile beraber polisomnografi testleri evde de yapılabiliyor. Uykudan 1 saat ilkin vücuda bağlanan elektrotlar ortalama 6 ila 7 saat boyunca kayıt alabilir. 4 saatlik bir uyku netice almak için fazlaca yeterlidir.
Apne ve hipoapnenin rakamları tanı koymada en mühim etkenlerden biridir. Apne, uyku sırasında solunumun durması olarak adlandırılırken, hipoapnesi ise solunumun yavaşlaması olarak adlandırılır. Eğer kişinin, bir saatlik zamanda beşten fazla kere solunumu durmuş ise o kişiye uyku apnesi teşhisi konulabilmektedir.
Kliniğimiz de belli şikayetlerle gelmekte olan hastaların tıbbi öykülerini profesyonel hekim ve sağlık personeli ekibi ile detaylı bir şekilde alarak hastalarına en doğru tanıyı koyabilmek için büyük bir özveri ile çalışmaktadır. Kliniğimizin verdiği hizmetler ve tedaviler hakkında detaylı bilgi almak için web sitemiz https://drahmetemresuslu.com adresini ziyaret ederek veya telefon numaramız aracılığıyla bize ulaşabilirsiniz.
Uyku apnesi, tedavi gerektiren ciddi bir uyku bozukluğudur. Tedavi apnenin tipine, apnenin derinliğine ve kişinin hava yolunun özelliklerine göre değişir. Bu tedavi yöntemlerinden biri bir "hava makinesidir. Bu cihaza bağlı olan maske hastanın üzerine takılır ve doktor tarafından belirtilen basınçlı havayı hastaya iletir. Cihaz gece takılır. Hava yolu sıkıştırılmış hava ile gerçekleştirilir
Bu sayede hasta uyku sırasında solunum durması gibi sorunlar yaşamaz ve uyku düzeni daha kaliteli olmaya devam eder.
Ayrıca uyku apnesi olan kişilerde yaşam tarzının değiştirilmesi önerilir. Horlamayı azaltmak ve uyku apnesi semptomlarını iyileştirmek için insanların yaşam tarzını değiştirmek son derece önemlidir. Aşırı yemek yememek ve yan yatmak gibi basit önerilerde bulunur.
Son olarak, uyku apne sendromu veya farenks yapıları (nazal ven, uvula) tarafından hava yolu obstrüksiyonu için yukarıdaki tedavi seçeneklerinden olumsuz sonuçlar olması durumunda, A redüksiyonu veya tamamen çıkarılması dahil cerrahi uyku sırasında hava yolunu tıkayan faringeal doku daralır.
Uyku apnesi tehlikeli olabilmektedir. Uyku sırasında solunumun kesilmesi veya azalmasının kandaki oksijen seviyesinde azalmaya yol açabilmektedir. Apne sırasında oksijen seviyesindeki azalma ve ardından artış, geceleri kan oksijen seviyelerinde değişikliklere neden olur. Bu değişiklikler, kan damarlarının iç duvarlarından belirli maddelerin salınmasına yol açar ve ateroskleroza yatkınlık gelişir. Uyku apnesi ve kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler hastalıklar yakından bağlantılıdır. Ayrıca uykunun sık aralıklarla kesilmesi ve vücudun apneler yoluyla uyarılması, yüksek tansiyon ve aritmileri tetikler.
Uyku apnesi ve yüksek tansiyon yakından bağlantılıdır.
